Hayat ve Biz

Hayat ve Biz, Hayat bizi yalancı çıkarana dek doğru biliyoruz sanırdık, kazanan her zaman hayat oldu.

İçindekiler

Hayat ve biz, öğrenmekle başladı. Serüvenimiz annemizin babamızın bize öğretmeye, anlatmaya başladıkları kadardı. Kendimiz doğru veya yanlışın kıyasını bilemedik hiç bir şey bilmiyordun ki nasıl kıyaslayacaksın ki kıyaslamayı bile bilmiyorsun. Okula gidiliyor sorgusuz sualsiz tüm öğretilenleri öğrenmeye çalışıyorsun. Yeteneğine göre bir eğitim söz konusu olmayan okullarda işe yarar yaramaz her şeyi ezberlemeye çalışıyorsun.

Bir insan her şeyi bilmek zorunda değil ama yeteneğinin olduğu bir kulvarda çok profesyonelleşmelidir. Bir muhasebecinin suyun 100 derecede kaynadığını veya bir sporcunun normal şartlar altında 1 mol ün 22,4 litre hacim kapladığını bilmesi aslında ona çok bir şey katmayacaktır. Kendi branşların da uzmanlaşması beklenmektedir. Hayat burada devreye giriyor. Bizi gereksiz yönlendirmelerle çok bildiğini iddia eden kişilerin yönlendirmesi ile devam ediyor çünkü sen küçüksün bilmezsin karar veremezsin. Yönlendiren kişinin bildiği kadarı ile yönleniyorsun ya yönlendiren kişi bildiğini sadece sanıyorsa. Hayat bize şans, zaman ve fırsat verir. Hayat ise verilen bu şans zaman ve fırsatlar ile şekillenir.

Şans

Görmeyi bileni etkiler Hayat ve biz ‘i kapsar hep önümüzdedir aslında yanı başımızdadır bazen algılayamayız bazen de algılarız ama gelen şansı değerlendiremeyiz. Bir sınavdan başarısız olursun kendine kızarsın fakat o senin şansın olduğunu göremezsin yeteneğinin bu konuda olmadığını bu sınav sana öğretmiştir. Alışılmış her zaman iyi not almak hep onore edilmektir. Fakat edilememeliyiz. Burada ki şansımız kötü not alarak öğrenmiş olmamızdır.

Çalışarak azim ederek başarılamayacak bir ders yoktur aslında başkasının 2 dakikada anladığı şey için belki sen 2 gününü harcarsın ama yine de öğrenirsin. Hayat gör diye fırsat veriri şansını sana farklı yerlerde farklı zamanlarda sunar ama hep sunar hayat çok paylaşımcıdır.

Şans her yerde görmeyi bilene.

Zaman

Sürekli yetişmek zorunda kaldığımız olgu Hayat ve biz ‘i o kadar kasıyor ki asla durmayacak ve iyi değerlendirmek gerekiyor. Yeteneğimiz başka yerde ise sadece zaman kaybeder gibi görünürüz aslında işimize yaramayacak bilgiler ile uğraştığımızda beyimizi yormuş oluruz. Kendimizi etkin olduğumuz dalda daha ileriye taşıma fırsatını başka yere harcamış oluruz. Hayat zamanı değiştirmez karışmaz hep akması için dur durak bilmeyen düzene kavuşmuştur. Sen zamanı anlamazsan hayat zaman üzerinden sana gol atmış olur.

Zaman çok aslında kullanmayı yönetmeyi iyi bilene çok ama çok fazla.

Fırsat

Şansın ve zamanın yanında hayatın fırsatlar içinde olduğunu görebilmek en üst evre aslında görebilenlerin sayısı oldukça az olsa da gelen fırsatları değerlendirmek gereklidir. Etkin olduğun bir alanda bir yerler de yapılan sunuma bile katılamıyorsan sen baştan kaybetmeye mahkum olursun. Bildiğin cümleleri hep aynı kişiden dinlemek yerine çeşitlendirebilmen seni sen yapacak en büyük fırsatın olacaktır.

Fırsat kapında içeriye almak için farkında olmak geldiğini bilmek gerekir.

Bahsi geçen her şey için hayatın acımasız olduğunu, asla ben her şeyi biliyorum diye böbürlenmemek gerektiğini öğrenmemiz gerekir. Önemli olan profesyonel olduğun yerler nelerdir. Nasıl daha da geliştirebilirim diye düşünmektir. Hayat içinde ki diğer duyguları yaşamak için zemin hazırlamalı mutluluk, sevgi, aşk, üzüntü, gibi duygularla Hayat ve Biz birleşmeli hayat bize tekmeyi atmadan önce hayatı çalımlamalıyız. Bu eğitim sisteminde. bu ekonomik koşullarda ve bahanelerden uzak durarak çalışmalıyız. Emin olun karnı aç olan üşüyen insanlar sizlerden daha çok çaba sarf etmelidir. Sizin her şeyiniz varken yapmanız gereken sadece ÇALIŞKAN olmak. Hayat sizi saracak ve kendi mutluluğunuzu oluşturacaksınız.