Haksızlık

Haksızlık, acı verici elden bir şey gelmeyen çaresizlik durumu, kendinize hazırladığınız acımasız bir hal. Gelin bakalım neler oluyor bu haksızlıkta,

Haksızlık

Çabaların sonucunda yapılanların görülmemesi veya hiç bir şey yapmasan bile yapmadığın şey hakkında uğradığın değersizleştirmeyi Haksızlık olarak nitelendiriyorum. İş hayatının vazgeçilmez gerçeği herkesin başına illa gelen bir durum.

Suçlu arayalım. Suçluyu bulmada ilk yer bizizdir. Kendinizi pazarlamayı biliyor musunuz ? Cevabınız hayır ise ilk yaptığınız yanlış budur. Kendini pazarlamayı öğrenemeyen her birey haksızlık için doğmuştur. Yapmadıklarınızı göstermenizden bahsetmiyorum. Var olan gerçekleşen durumları düzgün cümlelerle ifade ederek karşı tarafa somut başarılarınızı anlatın gösterin kendinizi iyi ifade edin diyorum. Kendinizi pazarlamayı öğrenin diyorum.

İlk yanlıştan sonra ikinci durum uygun yerde uygun zamanda bulunmayışımız eğer o iş yerinde ömrünüzün dolduğunu hissediyorsanız firmanın size katacak bir şeyi kalmadıysa ki gelişimi isteyen bir çalışan olduğunuzu düşünerek konuşuyorum. Direk o işyerinden uzaklaşın ağzınızla kuş tutsanız dahi haksızlık kapınızdan eksik olmayacaktır.

Haksızlık

Üçüncü durum ise yaptığınızın başkası tarafından çalınması ve fikri sanki kendisininmiş gibi pazarlaması bu madde biraz can yakıcı çünkü sizden daha iyi cümleleri kullanıyor diye sizden önce davranıp anlatırsa sizin emekleriniz boşa çıkacaktır.

Bu üç durumun önüne geçebilmek için kendinizi çok geliştirmeli ve pazarlama stratejisini öğrenmeniz gerekmektedir. Haksızlık kulağa kötü gelse de çoğu insan için normalleşmiş bir kavramdır. Ne olacak canım bir dahakine kedini gösterirsin. Diyenlerden uzak durun. Herkes yapılanı biliyor sende başka zaman tebrik alırsın diyerek ortamı haksızlığa uğratan için yumuşatmaya ve sesini çıkarmayarak sizi koyunlaştırmaya çalışacaktır.

Haksızlık için biraz karakterin oturması, nasıl davranılacağını bilinmesi, davranışlara karşı tepkinin nasıl verileceğinin farkında olunması gerekmekte, haksızlık ile karşılaştığınızda nasıl bir yöntem izlemelisiniz bunu kendiniz bulmanız gerekmekte. Ama en güzel çözüm haksızlığa uğramadan önüne geçerek olmalıdır daha öncesinde haksızlık pozisyonuna düşmeden bu durum ile baş edilmiş olur.

Bu kadar anlattım ama bir metot tabi sizinle paylaşacağım.

Yaptığınız iş her ne olursa olsun yazılı olarak günlük kayıt altına alın, verilen görevleri de yazın ve dönüş zamanınızı da kayıt edin kısa yada uzun her işin uzunluğu bir değildir çünkü ve bu kayıtlı defteri kimseye göstermeyin kimse bilmesin böyle bir defter tuttuğunuzu hem işinizi daha iyi takip etmiş eksiksiz konularla ilgilenmiş olursunuz hem de size sorulacak sorulara anında cevaplar verirsiniz. Kulaklarım çınlıyor neden not tuttuğumuzu anlamayanlar var hala söz uçar yazı kalır. Yaptığınız işleri güzelce pazarlayın anlatın gerekli kişilere gidip rapor verin böylelikle büyük bir haksızlık uğramaktan kurtulursunuz. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Haksızlık hep olacak ama yönetmeyi başarmalı başınızdan savurmayı iyi öğrenmelisiniz.

Öneri yazımı okumak için buraya tıklaya bilirsiniz.

berkecaliskan tarafından paylaşıldı.

Merhaba ben Mehmet Berke Çalışkan genç bir mühendisim, hayatın getirileri götürüleri ve absürtlüklerine değindiğim, düşüncelerimi ve deneyimlerimi aktardığım bir site yapmak istedim ve işte karşınızda. İyi Okumalar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.