Mangal çıtırtısı, Türk toplumu içinde nesilden nesile aktarılan en büyük aktivite örneği. Sürekli içinde olduğumuz bu durumu başkasının dilinden okuyarak bir daha keşfetmeye ne dersiniz? Haydi başlayalım!
Mangal Çıtırtısı
Bir gün öncesinden konuşulur, hazırlıklar planlanır, neler yenileceği mangal katılımcılarına sorulur. Şayet biliniyorsa, işler biraz daha kolaydır. Mangala gelecek olanlar özel isteklerini belirtirler: Türk kahvesi yapalım, çekirdek alalım, top götürsek ya, ipi unutmayalım, hamağımı aldın mı? gibi cümleler havada uçuşur. Mangalın birkaç versiyonu vardır.
- Kahvaltılı Mangal
- Düz Mangal
- Geç Saat Mangalı
- Mangalsız Mangal 🙂
Kahvaltıda dahil edilecekse dünden yapılır, alışveriş yapılır, her şey yıkanır, hazırlanır ve dolaba yerleştirilir. Sevenler için etler soslanır. Erken saatte kalkılır, araba yerleştirilir. Daha afyonlar tam patlamamıştır bile, hemen arabaya doluş ulur ve piknik alanına gidilir. Kahvaltı için düzen kurulur ve kahvaltıya başlanır. Kahvaltı üzerine hemen ailenin erkekleri uyuklamaya başlar, çocuklar oyun oynamaya geçer. Ve daha öğleni bulmadan karnımız açıktı çığlıkları ile mangal yakılsın denir. Anneler durdurur, daha yeni yedik bekleyin bakalım 🙂 cümleleri çocukları oyuna gönderen anneler dayanamayıp ufaktan hazırlıklara başlarlar.
Erkekler uyanmaya başlayınca mangal hazırlıklarına başlanır. Erkeklerin özellikle mangal konsepti olan beyaz atlet sahneyi süsler. İçenler için çay bardağında aslan sütü olur, mangalcıya karışılmaz, mangalı dünyayı kurtarır edasında davranmalıdır. Kadınlar da boş durur mu? Düzeni, tertibi ve en önemli mangal itemini hazırlarlar: salatayı 🙂
İlk yakılan közde patlıcanlar, biberler, soğanlar, patatesler pişirilir. Mangal zamanına yayılması gerekir. Sonrasında mangalda kalan köz durumuna bakılır, azaldıysa ilave edilir ve herkes söylenmeye başlar, hadi hadi denir 🙂 Közün en sıcağıyla tavuklar karşılaşır, ala sulu pişirilmesine dikkat edilir. Mangal olduğu kadar da etlerin soslanması da önemlidir. Herkesin kendi zevkine göre kanıtlanmış sos tarifleri vardır.
Mangal çıtırtısı ile birlikte etler pişerken masa artık hazırdır. Mangalcının koordinasyonuyla ilk parti etlerin yenmesi emredilir. Cümle aynen şudur: “Haydi başlayın, soğumasın!” Mangalcıya “Sende gel, seni de bekleriz” deseler de mangalcı istikrarını korumalı, mangalın başında yemeli ve çok yorulmalıdır. Mangalcı, bu işten zevk aldığını, mangalın sonunda kendisi için en güzel közde yavaş yavaş pişirmiş olduğu etlerle gösterecektir. Sofrada içecekler, biberler havada uçuşur. Herkes yemeğe başladığı için asıl mutluluk şimdi ortaya çıkmıştır. Kalan közde Türk kahvesi, marshmallow, çekirdek gibi lezzetlerde piknik son bulur.
Gece geç saatte gelinirse eğer, acele mangal yakılıp her şey acele ile yapılır. Saymış olduğum aşamaların çoğu geçersizdir bu aktivite planında. Mangalsız mangal ise evden getirilen yiyeceklerin tüketilmesi ile olur, fakat mangal yapanlar izlenilir ve iç geçirilir.
Sonuç olarak, Türk halkı olarak mangala anlam yükleyerek en önemli aktivite kaynağı olarak hareket etmekteyiz. İyi mangallar.
Öneri yazımı okumak için buraya tıklaya bilirsiniz.
