Göremediklerimiz… En son gün doğumunu ne zaman izledin? size bir hikaye anlatacağım
Göremediklerimiz
Seneler önce üniversite okuyan bir grup genç kamp yapmak için Çataldağ’a plan yaparlar. Tüm hazırlıklar yapılır; çadır, uyku tulumları, battaniyeler, kömür, mangal, yemek hazırlamak için malzemeler ve benzeri bir sürü ürün yanlarına alırlar. Ekip yaklaşık 7 kişi olduğundan haliyle alınacak eşya sayısı artıyor yetmez zihniyeti ile yedekleri bile alınıyor.
Ulaşım sağlandıktan sonra güzel bir yere 4 tane çadır kuruluyor ortaya bir hol gibi bir alan ve bu bölümün hemen altına da ateş yakmak için bir yer, herkesin neşesi mutluluğu yolda gelirken söylenen şarkılardan belli…
Kampımız harika giderken yemekler yendi ve doğa yürüyüşü olmazsa olmamı tabi ki de hem herkes hazırlandı ve yürümeye daha önceden rotamızı belirleyen ve bölgede yürüyüş yapmış arkadaşımız eşliğinde devam etti maceramız yol boyunca muhabbet bol bol fotoğraf ve etrafta olup biteni anlama ile geçti. İnsan bir yürüyüşten ne kadar keyif alabilirse o kadar keyif alıyorduk. Su birikintilerinden geçtik bazı yerlerden atladık tam macera… ve akşam yemeği için dönüş yoluna geçtik. Herkes çok yorgun sabah gün doğumuna sözleştik fakat sadece 2 kişi kalkabildi diğerleri mışıl mışıl uykusuna devam ederken hissettiklerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Yazıma adını veren bu hissiyat göremediklerimiz, farkın da olmadan ve bize aslında etkisi olmayan şeyler olduğunu anladım. Çok güzel bir gün doğumunu, serinlikle ürperti ve üşüme hissi eşliğinde seyretmeye başladık. Her gecen dakikayla birlikte düşünceler düşünceleri kovalamaya aşladı. Anda kalmak o kadar zordu ki sağlamak için çaba sarf etmem gerekiyordu. Ne zamandır hiç bir şey düşünmeden hiç bir şey yapmadan oturduğum sadece anda kaldığım zaman yokmuş. Hemen kendimi toparlayıp gözümün önünde güneşin değişimlerini yükselişi, havanın ısınmasını, renk değişimlerini, çıplak gözle incelenemeyecek hale gelişini takip ettim dakikalar içinde öyle çok değişim oldu ki ama bir ömür gibi geldi insana.
Arkadaşlarımız uyandı ve onlar bu hissiyatı yaşamadıklarından göremediklerinden ne kadar anlatırsak anlatalım asla anlaşılamayacak duygular olduğunu anlayamadılar. Göremediklerimizde böyle yaşayamadıklarımız bazı olaylarımız sadece görmeyişimiz ile kaybedişimizin anlatılma ile asla yerine gelmeyişi ve görmeyişimizden kaynaklı asla böyle bir güzelliğin anlaşılamaması. Hayatımızda her şeyi deneyerek gözlemleyerek tadarak kendimiz keşfetmeliyiz. Ön yargılarımızdan kurtulup şans verdiğimiz günlere erişmek dileği ile.
Öneri yazımı okumak için buraya tıklaya bilirsiniz.
Kapak fotoğrafı için Göksel Bakkal‘a Teşekkürler.