Deprem Sessizliği, Korkunç bir doğa olayı tam bir afet önlemlerin alınmadığı, alınmamasının sonuçlarının en kötü olduğu afet türü…
DEPREM ÖLDÜRMEZ BİNA ÖLDÜRÜR.
Deprem Sessizliği
Deprem, doğal afetlerin başında gelen bir tür. Dünya genelinde yılda yaklaşık olarak 500.000 deprem olmakta bu depremlerin 100.000 i hissedilmemekte olan bu doğal afet için önlemlerimiz ve alınan tedbirler nelerdir? Alınan önlemlere karşı uygulanabilirlik sağlanabilmiş midir? Deprem ile ilgili yapılan bir çok önlem yönetmelik eğitim mevcut. Deprem olmadan önce bunları uygulamak için çok zamanımız var. 1999 Gölcük depreminden ders almadık mı?
Deprem olduktan sonra ortalık nasıl da karışıyor sonrada yapılanlar edilenler unutuluyor. Zaman geçtikçe bizler normale dönerken kaçak yapılar yapılmaya, ustalar uygulama hatalarına, projeye aykırı imalatlara, müteahhitler çalıp çırpmaya devam ediyor.
Nerede kaldı mühendislik, ahlak, şekilcilikten kaçma, doğru düzgün iş yapma o kadar ufak düşünen aciz insanlarız ki yaşamımızı bir hiç uğruna feda edebiliyoruz. Bir evi incelerken muhitine, fiyatına, mutfak dolaplarına, banyosuna tuvaletine bakıyoruz. Binanın yaşını bile sormuyoruz. Bilene danışıp binanın projesi, ruhsat durumunu vb. teknik durumunu kontrol etmiyoruz.
Bu durumların sebepleri Bilgisizlik Hırs ve PARA. Durum böyleyken depremi birlikte inceleyelim.
Dünyanın En Büyük Depremi: 1900 den bu yana kaydedilen en büyük deprem, 22 Mayıs 1960’ta Şili’de olmuştur (Magnitud = 9.5 Mw).
Türkiye’de Kaydedilen En Büyük Deprem :Aletsel dönemde ülkemizde kaydedilen en büyük deprem 26 Aralık 1939 Erzincan’ da 7,9 büyüklüğünde olmuştur. Gece yarısı olan depremde yaklaşık 33 000 kişi ölmüştür.
Kan Akışımızı Durduran Türkiye’yi Yasa Boğan Türkiye’nin Yaşadığı En Büyük Depremlerden Biri : 06.02.2023 tarihi 04.17’de Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. İlk depremin ardından farklı bir fay hattında Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde ikinci büyük bir deprem daha meydana gelmiştir. Büyük depremlerden sonra bölgede yaklaşık olarak toplam 1300 artçı depremler meydana gelmiştir.
Etkilenen İller
Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya da Deprem Sessizliği var.
10 ili etkileyen bu durum karşısında müdahale nasıl oldu? Nereden başlandı? Bölgede bulunan yardım ekipleri göçük altında, devletin kurumları yıkılmış, bazı yollar ulaşıma kapanmış, havalimanlarından bazıları hasarlı bu durumda bu kıyamet değil de nedir? Barınma, elektrik, temiz su ve hiç bir türlü ısınma kaynağı bulunmamakta ve hava düşünülenden daha soğuk. Enkazı kaldırıp yardım edecek, koordine sağlayacak, yemek yapacak, asayişi sağlayacak personel de göçük altında, kurtulanların psikolojisini de siz düşünün.
Tek çare deprem sessizliğini bozacak diğer iller, yardım severler ve diğer ülkeler. Nitekim de öyle oldu acil yardım çağrısı yapıldı. Diğer ülkeler yardım gönderdi. Elimizde ki imkanlar ile diğer illerden gelen AFAD ve diğer kuruluşlar çalışmalara başlandı. Elimizde ki imkanlar 10 ile yetecek kadar mıydı? Daha önce böyle toplu bir yıkım ile karşılaşan oldu mu? AFAD veya başka bir kurum böyle bir durumda ne yapacaklarını biliyorlar mıydı? 10 ilden hangisine öncelik verildi. Kazı ve enkaz çalışması için izinler gerekti mi? Boşa zaman harcandı mı? Olayın şaşkınlığını atıp yardım edebildik mi?
AFAD deprem senaryolarına iyi çalıştığını düşünmüyorum. Büyük afetler olduğunda ne yapılacağını hiç kimse bilmemekte. Bu hatayı sadece AFAD a yüklemek yanlışın ilk adımı olur. Bu hepimizin hatası. AFAD senaryolara düzgün çalışmadı. İmar barışı yapıldı. Uygun olmayan yerlere fay hattının tam üzerine binalar yapılmasına izin verildi. Müteahhit çaldı. Bir sürü düzeltilecek neden var. Fay Hattı haritamızla mevcut fayları biliyoruz bu bölümlerde çalışmalar başlatarak uygun işleyişlerle bu sorunun üstesinden gelmemiz çok kolaydı. Müteahhit eğitimli ve ahlaklı olacak. Her koşulda ki zemine mühendislik ve denetim kuralları uygulanırsa depreme dayanıklı binalar yapılabilir.
Size bir örnek; ekteki binalar neden toptan göçmedi? sizce aynı sokakta aynı adada bulunan bu binalar aynı depremden etkilenmedi mi? Tek cevabı var kurallara uygun yapıldı. Bina hasar alacak ama ayakta kalacak.
04:17 de başlayan deprem bir dakikadan fazla sürdü. Yatağında uyuyan vatandaşlarımız sıçrayarak uyandı belki de direk enkazın altında kaldı. Binalar yaşam üçgenini oluşturmaya fırsat bile vermeden yıkıldı. Kaçmaya çalışanlar kaçarken bina üzerlerine yıkıldı. Bu varsayımların hepsi gerçek keşke varsayımlarda kalsaydı. Bu satırları yazarken tahmin bile edemezsiniz kaç kere yazıp sildiğimi ne kadar zorlandığımı sözcükleri seçmeye çalıştığımı ama bu anın sıcaklığıyla yazmam en azından bizden sonra gelecek nesillere bir şeylerin farkında olmaları için uyarabilmek. Tek çözüm binaları düzgün yapmak Deprem Sessizliğini önleyecektir. Başka yolu yok.
Deprem Olmadan Önce Neler Yapmalı
İlk soru Binanızın depreme dayanıklı mı? Sorunun cevabı evet ise, çok basit aslında;
Eşyalarınızı sabitleyin,
Deprem çantası hazırlayın,
Toplanılacak alanı ve kişilere verilen görevler belirlenir,
Hayat üçgeni oluşturulabilecek yerleri belirleyin.
Deprem Esnasında Neler Yapılabilir
Bulunduğunuz yerden dışarıya çıkmak basit ise hemen dışarıya çıkın, daha önce planladığınız ortak buluşma alanına gidin ve bekleyin artçı depremler gelecek. Binaya geri dönmeyin.
Çok katlı bir binada üst katlarında iseniz aşağıya inme süreniz yukarıya çıkma sürenizden daha uzun olabilir. Bu durumda yukarıya çıkın.
Bulunduğunuz yerden dışarıya kolay ulaşım yoksa; aileniz ile bir arada olmaya çalışarak hayat üçgeni yaratın, fırsatınız olursa bir arada olmak hayat üçgenin geniş olması sizi daha çabuk bulmalarına neden olacaktır.
Deprem Sessizliği ile karşılaşmamak için yukarıda “Deprem Olmadan Önce Neler Yapmalı” maddelerini yapmakla başlayabiliriz. Sayması bu basit şeyler aslında uygulamaya gelince anlık heyecan ve kendini koordine edememe sorunları ile hiçbiri düzgün yapılamamakta, bunlar için daha çok eğitim ve bilinçlendirme gerekmektedir. Ne olursa olsun binanız sağlam değil ise bu yapacağınız önlemlerin çoğu işe yaramayacaktır. Binada bulunan kolon-kiriş bileşimleri, kolonlar depremde sizi dışarıya çıkaracak kadar veya hayat üçgeni yaratmanıza imkan sağlayacak kadar zaman kazandırmaz ise binanız can güvenliğiniz için hiçbir anlam ifade etmez.
Deprem Sessizliği için tek çözüm bir bütün olarak bileşenlerin düzgün bir şekilde uygulanması. Bileşenler;
Fayları inceleyerek fayların üzerine yapı yapmaktan kaçınılması,
Zeminin iyi tanınarak zemine uygun raporların hazırlanması,
Deprem yönetmeliği (TBDY-2018) ve ilgili şartnamelerin yardımı ile uygun projelerin oluşturulması,
İlgili idarelerin proje kontrolünü yapması,
Yapı denetim firmalarının yapının her aşamasında yapının başında bulunup denetimlerini sağlaması,
Ustaların projeye uygun imalatları yerinde yapması,
Müteahhitlerin can güvenliğini ön planda tutma prensibi ile yapıların oluşmasına vesile olması.
Deprem Sessizliği 1999 yılında Gölcük depreminde de SESİMİ DUYAN VAR MI? sorusundan gelen sessizliktir. Kimse Var mı? Sesi mi duyan var mı? Deprem sessizliğine gerek kalmadan çözelim artık. Diğer ülkeler bu koşulları sağlarken biz neden sağlayamayalım.
Canla başla çalışan herkese sonsuz teşekkürler.
Sizler imkansızın içinde imkan yaratarak canlar kurtardınız. Hakkınız ödenmez.
BAŞIMIZ SAĞOLSUN.
Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve
Tüm TÜRKİYE…
Kaynaklar
http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/bilgi/sss_tr.htm
https://www.afad.gov.tr/kahramanmaras-pazarcikta-meydana-gelen-deprem-hk-basin-bulteni-9
Öneri Yazımı Okumak İsterseniz Buraya Tıklayabilirsiniz